05.10.2007 – Sivas’ta Kayalıpınar harabesinde yapılan kurtarma kazısında milattan önce 1800’lerden kalma Asur çivi yazılı tablet bulunduğu bildirildi. Daha önce ilde yapılan kazı çalışmalarında ele geçen buluntularla Hitit imparatorluk dönemi olan milattan önce 1500’lü yıllara uzanan kentin yazılı tarihinin, Kayalıpınar’da bulunan bu tablet sayesinde 300 yıl daha geriye gittiği kaydedildi.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Hititlerin Maraşantiya diye adlandırdıkları Kızılırmak’ın kıyısında yer alan Kayalıpınar Harabesi’nde 2005 yılında kazılara başlandı. Tarihi Kuşaklı-Sarissa’dan daha eskiye dayanan bu bölgenin birçok uygarlığa sahne olduğu biliniyor.
Araştırmalar, Er-Hitit devri olarak adlandırılan bugünkü Musul’da yaşayan Asurlu tüccarların gelerek Anadolu’da koloniler kurdukları dönemde Kayalıpınar’da da yerleştikleri ortaya çıktı.
-ASURCA DİLİNDEKİ ÇİVİ YAZILI TABLET-
Yapılan kazı çalışmaları sırasında bu devre ait Asur dilinde bir çivi yazılı tablet parçası ve tüccarların kullandıkları çok sayıda mühür baskıları bulundu.
Böylece Milattan Önce 19. ve 20. yüzyılda bu şehrin Asur ile ticaret yaptığı, devrin önemli ticaret merkezlerinden biri olduğu daha sonra da Hitit Krallığı (MÖ 1600-1200) sırasında gelişerek büyük bir şehir haline geldiği belirlendi.
Sivas Müzesi başkanlığında, Alman arkeolog Andreas Karpe Müller ile eşi Vuslat Müller Karpe ve ekibi tarafından Kayalıpınar’da yürütülen kazı çalışmalarının ilk günlerinde bir tanrı kaya kabartması bulunmuştu.
Kazının ilerleyen günlerinde ele geçen ve MÖ 1800’lere ait olduğu belirlenen Asur çivi yazılı tabletin ise kentin yazılı tarihini 300 yıl daha geriye götürdüğü kaydedildi. Bu buluntunun arkeoloji dünyasında bir keşif sayılabileceği düşünülüyor.
-ALMAN ARKEOLOG ANDREAS KARPE MÜLLER-
Alman arkeolog Andreas Karpe Müller, Asurlulara ait bu tabletin bulunmasıyla birlikte kentin yazılı tarihinin 300 yıl daha geriye, yani milattan önce 1800’lü yıllara gittiğini söyledi.
Altınyayla’daki Hitit şehri Sarissa kazısında bile ele geçemeyen bu tip nadir buluntuların ilin arkeoloji dünyasındaki önemini artırdığını anlatan Müller, çok geniş bir alana sahip olan Kayalıpınar harabe ören yerindeki kazıların 100 yıl daha sürebileceğini ve Hititler adına karanlıkta kalmış birçok konunun aydınlanabileceğini kaydetti.
-HİTİTLERE AİT EN BÜYÜK SİLAH KOLEKSİYONU-
2007 yılı kazı mevsiminin 2 Ekimde sona erdiğini kaydeden Müller, Kayalıpınar ören yerinde incelemelerde bulunan Sivas Valisi Veysel Dalmaz’a şimdiye kadar yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Çalışmalar sonucunda büyük bir külliyeye ait 2 yapının açığa çıkarıldığını anlatan Müller, bu binalardan birinin resmi bir depoya ait olduğunu ifade ederken, buna gerekçe olarak da orada 100’den fazla tunçtan ok ucu açığa çıkarılmasını gösterdi.
Bunların bilinen en büyük Hitit silah koleksiyonunu oluşturduğunu söyleyen Müller, şiddetli bir yangınla yıkılan yapının hemen yanında ikinci bir Hitit binası yer aldığını, bu binanın enkazında ise 8 tane çivi yazılı tablet parçası bulunduğunu belirtti.
Ortaya çıkarılan eserlerden bazılarını Vali Dalmaz’a gösteren Müller, tabletlerden iki tanesinin Hurice, diğerlerinin ise Hitit dilinde yazıldığını, bir tabletin ise Hitit kraliçesine yazılmış fal metni olduğunu kaydetti.
-SİVAS’TA KAZI ÇALIŞMALARI-
Alınan bilgiye göre, Sivas’ta 1927 yılında H.H. Von Der Osten tarafından ilk arkeolojik araştırmaları başlatıldı. 1992-1995 yılları arasında Prof. Dr. Tuba Ökse tarafından bugüne kadar yapılan en geniş yüzey araştırması yapıldı. 1949 yılında Kılıç Kökten tarafından Hafik Gölü ve çevresinde yapılan kazıda Göl üzerine evlerin yapılmış olduğu tespit edildi.
Sivas Altınyayla ilçesinde yer alan Kuşaklı Sarissa’da ise 1992 yılından beri yapılan araştırmalarda günümüze kadar devam ediyor. 1992 yılına kadar ilin yazılı tarihi adına herhangi bir bilgi olmadığı, ancak Sarissa kazılarında bulunan tabletlerin ilin yazılı tarihini bir anda milattan önce 1500’lere kadar götürdüğü, Kayalıpınar’da ele geçen ve milattan önce 1800’lere dayanan Asur çivi yazılı tabletin bulunmasıyla da kentin yazılı tarihinin 300 yıl daha geriye götürüldüğü kaydediliyor.
Hem dünya kültür mirasına hem de Hitit tarihine çok büyük ışık tutan bu eserlerin, yakında onarımı tamamlanan Sivas Arkeoloji Müzesinde görücüye çıkacağı bildirildi.
Leave a Reply